Bartleby Sendromu ve Edebiyat



Bahsedeceğim şey Bartleby sendromu. Bu nedir? Bartleby sendromu, insanların (yazarı/şairi örnek verebiliriz) iyi bir noktadayken birden nedensiz yere yazmayı bırakmalarına veya yaptıkları meslekleri bırakıp boş boş yaşamalarına deniyor. Bu bir sendrom ve hastalık olarak geçtiği için sanırım altında psikolojik şeyler yatıyor. Detaylı bakacak olursak:

Hermann Melville, Bartleby adını taşıyan öykü karakteriyle Bartleby sendromunun baba isimcisi olmuştur. Öykünün kahramanı kâtip Bartleby, Wall Street’de bir hukuk bürosunda yazıcı olarak çalışmaktadır. Önceleri kendi sorumluluğu çerçevesinde verilen her türlü işi yerinde, zamanında yerine getirirken, sonraları her nedense  hiçbir şey yapmamaya başlar. Tek satır kaleme almaz; gazete, kitap okumaz; çay, kahve içmez; konuşmaz. Kısacası sendrom adını bu öyküdeki kahramandan almıştır.

Bu sendroma yakalanmış olan birkaç yazara bakalım:
Clement Cadou:Yazar olmaya çok heveslenen Cadou, kendini odada duran mobilyalar gibi hissetmeye başladıktan sonra başladığı yazarlık hayatına son verdi. Hatta yazmayı unutmak ,için kendini mobilya olarak kabul etti: "Kendimi bir mobilya gibi hissediyorum ve bildiğim kadarıyla mobilyalar yazmaz".

Robert Walser: Kitapçıda tezgahtarlık, banka memurluğu vb. gibi işler yapan Walser ,reddini yazmayı bırakarak değil susmayı tercih ederek yapmıştır. Hayatının son 28 yılını tımarhanelerde küçük kağıt parçalarına okunması mümkün olmayan karalamalar yazmakla geçmiştir.

Juan Rulfo:  Pedro Paramo'yu yazdıktan sonra otuz yıl  hiçbir şey yazmadı. Rulfo, yazmayı niçin bıraktığını soranlara yıllarca: "Yazmıyorum çünkü bana öyküleri anlatan Celerino amcam öldü" demiştir.


Yorumlar

N.Narda dedi ki…
Bunları bilmiyordum işte :)

Popüler Yayınlar