Tahirle Zühre Meselesi



Nazım Hikmet'in ilk duyduğumda "vay be, ne şiir" dedirten o müthiş şiiridir Tahirle Zühre meselesi.İlk önce şiire bir bakalım;


TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ 
 


Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, 
bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte 
yani yürekte.


Mesela bir barikatta dövüşerek 
mesela kuzey kutbunu keşfe giderken 
mesela denerken damarlarında bir serumu 
                                          ölmek ayıp olur mu?


Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.


Seversin dünyayı doludizgin 
ama o bunun farkında değildir 
ayrılmak istemezsin dünyadan 
ama o senden ayrılacak 
yani sen elmayı seviyorsun diye 
elmanın da seni sevmesi şart mı? 
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık 
yahut hiç sevmeseydi 
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?


Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. 


Aşkın her halinin güzel olduğunu, sevmenin hala ayıp olduğunu düşünen dar kafalara karşı ayıp olmadığını savunan, karşılıklı ya da karşılıksız her halinin güzel olduğunu,insanın sevmesi için bir şey beklememesi gerekli olduğunu ,her şeyin yürekle olduğunu, sevmek içinde kalp değil yüreğin gerekli olduğunu belirten muazzam bir şiirdir. Aşk karşılıklı da olabilir, tek kişilikli  de... Her ne olursa olsun seven ne kaybederdi?

Yorumlar

Popüler Yayınlar